Dikkat! Bu etkinliğin tarihi geçti!
Trakya yöresine ait çok sevilen türkülerden biri olan Arda Boyları’nın hikayesini ve müziğini modern dansla harmanlayan Arda Boyları, birbirlerine aşık iki genç olan Halime ve Recep’in hikayesini anlatıyor.
Halime ve Recep her gün çınar ağacının altında buluşmakta, evlilik planları yapmaktadırlar. Köy ağasının oğlu İsmail de Halime’ye aşıktır ve gizlice onları izlemektedir. Böyle günlerden birinde, Halime’nin belinden düşürdüğü kuşağı alan ve Halime’nin peşine düşen İsmail, niyetini ona açıklar. Ancak Halime, İsmail’i kesin bir dille reddeder.
İsmail, Halime’ye olan aşkını babasına anlatarak ondan Halime’yi kendisine almasını ister. Ağa, Fatma Kadın ile Halime’nin annesine haber gönderir. Ancak Halime’nin annesi, kızının bu evliliği istemediğini görünce Ağa’nın teklifini geri çevirir. İsmail yine de vazgeçmez ve Halime’nin kuşağını Fatma Kadın’a vererek, Recep’le Halime’nin seviştiklerini ima eder. Gördüğü rüyaların gerçekleşmesiyle tanınan ve yaşlı bir kadın olan Fatma Kadın, tekrar Halime’nin annesine gider ve bir rüya yalanı uydurur. Rüyaya göre Halime ve Recep evlenecek ve bu evlilik herkes için felaketle sonuçlanacaktır. Halime ve Recep’in ilişkisinden haberi olmayan anne, rüya karşısında şaşkındır. Fatma Kadın, Halime’nin kuşağını kanıt olarak gösterip bu ilişkinin gerçek olduğunu söyler. Babasız büyüttüğü kızının namusunun lekelenmesinden korkan anne, İsmail ile söz kesilmesine onay verir.
Halime eve döndüğünde annesi ve diğer kadınların kına gecesi için evi süslediklerini görür. Olanları öğrenince kaçıp çınarın altına gider ve Recep’e seslenir. Ancak Recep Halime’nin çağrısına cevap veremez, İsmail ve iki kişi tarafından öldüresiye dövülmüştür.
Tekrar eve dönen Halime, İsmail’le asla evlenmeyeceğini söyleyince annesi onu bir odaya kilitler. Arkadaşı Zehra’dan Recep’i bulmasını ve olanları anlatmasını isteyen Halime evde umutla beklerken Zehra her yeri arar fakat Recep’i bulamaz. Umutsuzca köye dönerken Recep’in hareketsiz bedeni dolaşır ayağına. Zehra hemen eve gider ve Halime’ye Recep’in öldürüldüğünü söyler.
Hem sevgilisini kaybeden hem de istemediği bir evliliğe mahkum olan Halime, yaşadığı acı ve şokun etkisiyle kadınların arasında bir hayalet gibi dolaşır. Sonra sessizce evden çıkar ve nehre doğru yürümeye başlar.